Yüklenirsek kazanacağız! Omuz ver yüklenelim!

Soma maden işçilerinin beş yıldır ödenmeyen emeklilik ve tazminat hakları için başlattığımız Ankara yürüyüşünün 27. gününde Soma Cengiz Topel meydanında maden işçileri, işçi aileleri ve Soma halkının katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirerek, sarı sendikayı ve beş yıldır haklarımıza çökenleri belgeleriyle teşhir ettik.

BASINA VE KAMUOYUNA

Bugün direnişimizin 27. günü. 27 gün önce bu meydandan yola çıkarken tazminatlarını alamamış 3500 maden işçisinin tazminatlarını alana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi, direncimizi ve inadımızı sürdüreceğimizi ifade ettik. 27 gün boyunca yürüttüğümüz görüşmeler, yaptığımız eylemler ve oluşturduğumuz kamuoyu; 3500 madencinin meselesinin en azından algılanmasına, kavranmasına ve tazminatlarımızın ödenmemesi için her türlü yolu deneyen sarı sendika ve işverenlerin oyunlarına rağmen bu tazminatların ödenebilir olduğunu göstermemize imkan sağladı.

Enerji Bakanlığı ve Meclis ile yürüttüğümüz görüşmeler çerçevesinde arkadaşların açıkladıkları, gündeme getirdikleri konuları da dikkate aldığımızda önemli bir yol aldığımız görülmektedir. Bizim amacımız 3500 maden işçisinin tazminatlarının tamamının ödenmesini sağlamaktır. Bununla ilgili önemli mesafeler kat ettik. Fakat bu süreçte, özellikle sarı Türkiye Maden-İş Sendikası tazminat meselemizi başka yöne çekerek bunu kendini kurtarma meselesi haline dönüştürmeye çalışmaktadır. Geçmişte yaptığı yanlış ve eksikliklerden kaynaklı davranış biçiminin, şimdi burada yürütülen mücadelenin üzerinden kendi olumsuzluklarını örtmeye çalışan bir yaklaşıma yönelmesi ve arkasına da AKP milletvekilini alarak bunları gündeme getirmesi bizim kısaltmaya çalıştığımız ödeme sürecinin uzamasına, Uyar madenciliğin ise adı bile anılmadan meselenin çözümsüzlüğe doğru bir yol almasına yönelik bir yaklaşımı ortaya çıkarmaktadır. Biz buna müsaade etmeyeceğiz.

Bizim yapmamız gereken şey, çağrımızda da belirttiğimiz gibi: Yüklenirsek bu meseleyi çözebiliriz! Eğer burada 3500 maden işçisi kendi içinde Eynez, Atabacası, Işıklar ve Uyar diye bölünmez ve birlikte hareket etme imkânı ve olanağını yaratırsa vakit geç değil. 5 Kasım’dan önce bu birlik sağlanabilirse, buradaki güç Çamlık’a transfer edilebilirse, biz inanıyoruz ki 5 Kasım’da yapacağımız son ve nihai görüşmede önemli ölçüde sorunların çözümünü sağlamış oluruz.

Önerilerimiz çok açık. Eynez ile ilgili TKİ zaten birincil derecede sorumlu ve bunu kabul etmiş vaziyette. Doğal olarak buradaki sorun ödeme süresiyle ilgili ve sürenin kısaltılması meselesi var. Bunun ötesinde sorun çözülmüş gibi görünüyor. Işıklar ve Atabacası’nda da belli bir yol almış olmamıza rağmen sarı sendika girişimiyle bu yol Meclis’e havale edilir duruma getirilmeye çalışılıyor. Biz, Işıklar ve Atabacası’nın TMSF üzerinden ve Amasya-Çeltek’te uygulanan yöntemle çözülebileceğine inanıyoruz. Bu konuda ısrarımız sürüyor. Uyar Madenciliği ise dışarıda bırakan bir çözümlemeyi asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz! Uyar meselesini de içine alan bir çözümlemenin 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Fonu ile çözülebileceğini de ayrıca düşünüyoruz. AKP Manisa Milletvekili Mehmet Ali Özkan’ın ifade ettiği şekliyle Torba Yasa içerisinde en kısa zamanda bu meseleyi gündeme getireceklerini söylüyorlar. Bir an önce getirilsin! Bir tek cümle ile bu mesele çözülebilir. O zaman Uyar meselesi de zaten çözülmüş olacaktır. Bunun için 3500 maden işçisi ile Soma’daki maden işçilerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz! Sarı Türkiye Maden-İş Sendikası’nın gündeme getirdiği manipülasyonlara, yalana dolana, çeşitli spekülatif yaklaşımlara inanmamalarını istiyoruz. Onların pratiği ortada, bizim pratiğimiz ortada. Bu pratikleri, üst üste Soma Holding’i kurtarmak, işçilerin tazminatlarının ödenmemesini sağlamak için imzaladıkları PROTOKOLLER’de mevcuttur. Birazdan ıslak imzalı bu protokol örneğini kamuoyu ile paylaşınca herkes kimin gerçekte ne yapmış olduğunu öğrenmiş olacak. Onlar 5 yıldır insanların tazminatlarının ödenmemesi için ellerinden geleni yaptılar. Sermaye ile işbirliği yaptılar. Biz ise madencilerin gücüne güvendik, inancına güvendik, ısrarına güvendik. O inancı ve ısrarı açığa çıkartan bir yol izledik ve bugün geldiğimiz 27. günde de önemli ölçüde mesafe aldığımıza inanıyoruz. Birleşirsek kazanacağız. Yüklenelim ve kazanalım!

3500 TAZMİNAT MAĞDURU İŞÇİLER

BAĞIMSIZ MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI

Soma Maden işçilerinin 5 yıldır Soma Holding’i kurtarmak için sendika tarafından üstelik o tarihlerde artık üyesi olmayan binlerce işçi adına yapılan iki protokolün aslını paylaşıyoruz.

İkinci protokole göre Ağustos 2017’de yatması gereken son taksit ödenmezse Soma Holding’e dava açabilecek olan sendika, bırakın dava açmayı onun yerine Şubat 2019’a kadar Soma Holding’e yeni maden sahası verilsin diye Soma meydanda imza standları kurup imza topluyorlar.

Beş yıl AKP vekilleri, Belediye Başkanları, TKi Genel Müdürü ve Sendikanın oluşturduğu Soma Holding lobisi, işçilerin kıdem, ihbar ve iş kazası tazminatları örgütlü bir şekilde ödememeye, tıpkı uyar Madencilik’te olduğu gibi unutturmaya yönelik bir stratejiyle hareket ediyorlar.

Ankara'ya başlattığımız yürüyüşümüzün 27. gününde Soma'da basın açıklaması yapıyoruz.Sarı, satılmış, sermayenin uşağı sendikayı belgeleriyle teşhir ediyoruz!#MadencilerKazanacak #MadencilerAnkarayaYürüyor #KahrolsunSarıSendikacilik

Posted by Bağımsız Maden-İş on Thursday, October 31, 2019