İnatla, ısrarla, kararlılıkla alacaklarımızın son kuruşunu alana kadar mücadele edeceğiz!

Tam 8 yıldır alınterimizin, emeğimizin üzerine çökmeye çalışanlar bilsinler ki buna asla müsaade etmeyeceğiz. İnatla, ısrarla, kararlılıkla alacaklarımızın son kuruşunu alana kadar mücadele edeceğiz ve kazanacağız, çünkü biz haklıyız.

Değerli arkadaşlar, dostlar, maden işçileri 

Biz, 5 EKİM 2019 tarihinde Soma’da tazminat mağduru maden işçisi 3500  kardeşimizin hakları için yola çıktık.  Sendikamızın ve bir avuç kararlı maden işçilerinin  mücadelesi  sonrasında önce Eynez ocağında çalışan işçilere, TKİ tarafından ödemelerin yapılmasını sağladık akabinde diğer ocaklarda ve Rödovanslı sahalarda çalıştırılıp işten atılıp, iş kazası geçirip tazminatları ödenmeyen maden işçisi kardeşlerimizin tazminat ödemelerinin yapılmasıyla ilgili çabamızı ve görüşmelerimizi devam ettirirken önemli kavgalar verdik. Biz bu çabaları sürdürürken,  başta sarı sendika Türkiye Maden İş ve maden patronlarının avukatlığına soyunmuş bölge milletvekili tarafından mücadelemiz bölünmeye, parçalanmaya ve sonuçsuz kalmaya zorlandı. Yılmadık yalanlara, dolanlara kanmadık mücadele etmeye devam ederek kısmen de olsa bu oyunları boşa çıkardık.  Eksik de olsa ilk defa TBMM’den işçilerin yararına bir yasa çıkarttırdık.  Biliyoruz ki bu yasa mevcut haliyle eksik ve çok sayıda madenci kardeşlerimizin sorununu çözüyor ama ya diğerleri; Uyar mağdurları, Ermenek mağdurları ve diğer rödovanslı  ve şahıs ruhsatlı maden ocakları da mağdur edilmiş madenciler ne olacak?

Kimler var bu patronların arkasında?

Neden işçilerden üstün tutuluyor, korunuyorlar?

Her platformda gündem yapıp anlatıyoruz, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda sendikamız ısrarla konuyu tüm açıklığı ile gündeme getirdi, yasa TBMM’de görüşülürken günlerce Kaymakamlık önünde haykırdık, eksik de olsa meclisten geçen yasa sadece Soma Kömürleri A.Ş’nin rödovanslı işyerlerini kapsadı. Şimdi yapılması gereken kaldığımız yerden tüm haklarını alamayan madencilerin ortak mücadelesini örgütlemek, açığa çıkartmak, fiili ve meşru mücadelemize devam etmektir. Sarı sendika Uyar işçilerinin birleşik mücadeleye katılmasını engellemek için ne hikmetse 8 yıldır kayıpken birden bire ortaya çıkan Azim Uyar’ı alıp Enerji Bakanlığı ve TKİ ile görüşmeler yaptırıp, hem sarı sendikanın hem de bölge vekilinin kalori açısından TKİ standartlarına uymadığını gayet iyi bilmelerine rağmen şılam satışıyla Uyar işçilerinin borçlarını ödeyeceği iddiasını ortaya attılar. İşçileri Soma’nın uzağındaki şılam sahasına dikip yasa sürecine Uyar işçilerinin sesinin yansımasının önüne geçtiler. Uyar işçilerine

“Bağımsız sendika Ermenek’i de kattığı için Uyar devre dışı” kaldı yalanı ortaya attılar. Oysa hakikatin ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Ve ortaya çıktı. Yasa tüm çabalarımıza rağmen Uyar’sız çıktı. Uyar’ı kapsaması ancak ve ancak Ermenek ve diğerlerine bağlıydı. Neden? Çıkan yasayı okursanız sonunda der ki “ TKİ’ce ödenir sonra şirketin yönetim kurulu üyelerine rücu ettirilir”. Yani devlet, yani TKİ öderse devlet Azim Uyar’ın akrabaları üzerine geçirdiği servetine el koyacak, işçilere vereceği parayı Azim Uyar’dan tahsil edecekti. İşte patronun yanlısı sarı sendika ve Azim Uyar’ın eski avukatı vekilin Uyar işçilerini Bağımsız Maden-İş’ten türlü yalanlarla uzak tutmalarını sağlamalarının gerçek nedeni buydu. Ve başarılı oldular,  Azim Uyar’ı şimdilik kurtardılar. TKİ beklenildiği gibi şılamın düşük kalorili olduğunu ilan etti, sarı sendika Uyar işçilerinden desteğini çekti ve vekil de, Azim Uyar da tekrar ortadan kayboldu.

Ama bitmedi, Uyar işçilerinin gerçek mücadelesi daha yeni başlıyor.

Biz bitti demeden hiçbir şey bitmez.

Bu mücadeleyle mutlaka kazanağız.

Ve en sonunda Uyar işçilerini bugüne kadar kandıranlar, oyalayanlar, kumpas kuranlar hesap verecekler.

Değerli Basın Emekçileri Değerli Madenciler

Öncelikli olarak yapılması gereken; mağdur edilmiş tüm maden işçilerinin tazminat ödemelerinin ayrım yapılmadan, gerekirse yasal düzenlemeler yapılarak, gerekirse bir kararname ile ödenerek sorunun çözüme kavuşturulmasıdır.

Diğer yandan Uyar işçilerinin TKİ ye verdikleri dilekçelere verilen cevaplara yönelik yasal girişimlerde bulunulurken, sendikamız hukukçuları tarafından öneri olarak hazırlanan ve CHP ile yapılan görüşmeler neticesinde ANAYASA MAHKEMESİ’ne kapsamın genişletilmesine ilişkin müracaat yapılmıştır. Bu süreçleri dikkatle takip ederken esas sorunun çözücü gücü maden işçilerinin ortak iradesi ve ortak mücadelesidir.

İşte bu nedenle eğer yaşanmakta olan ayrımcılık, ötekileştirme ve soruna yönelik bir çözüm oluşmazsa 12  Ekim 2020 Pazartesi günü saat 12.00 de burada toplanıyor ve Ankara yürüyüşüne başlıyoruz. Biz Soma’dan yola çıkınca Ermenek’te yıllardır Özbey ve Uyar ailelerine ait şirketlerce tazminat ve ücret alacakları gasp edilmiş maden işçileri de Konya-Ankara istikametine doğru yürümeye başlayacaklar.

Tüm duyarlı kamuoyunu emekten yana olduğunu söyleyen tüm siyasi partilerimizi, demokratik kitle örgütlerini dayanışmaya çağırıyoruz.

 Yaşasın işçilerin birliği yaşasın mücadelemiz!

 Üreten biziz yöneten de biz olacağız!

Bağımsız Maden İşçileri Sendikası                          
Tazminat ve Emeklilik Hakları Ödenmeyen Uyar Madencilik İşçileri