İşçi Arkadaşlarımızın Haklarının Savunucusuyuz

Sendikamızın 18 Kasım tarihli yönetim kurulu sonrası yapılan basın açıklamasının tamamı.

İmbat Madencilik: Öncelikle verilmeyen kömür istihkak hakları kış aylarına girilen bu zamanda halen verilmemiştir, bu konunun takipçisi olduğumuzu hatırlatıyoruz. Ayrıca uyarılarımıza rağmen hafta tatili kesintisi ve senelik izin hakkı ihlali halen gerçekleşiyor.  Senelik izinlerde 6’cı gün olarak bilinen hafta tatilinin ilk günü de senelik izne dahil ediliyor. İş kanunlarına göre hafta tatili senelik iznin içinde sayılamaz ayrıca doktor raporu alan işçinin hafta tatili izninin telafi çalışması olarak görülmesi de kanunlara aykırıdır. Telafi çalışmasına gelemeyen işçinin de hafta tatili kesintisi yapılamaz. Bu uygulamaları devam ettiren İmbat Madencilik yöneticilerini bir kez daha uyarıyoruz. Bu hukuksuzlukların devam etmesi halinde yasaların bize verdiği hakları kullanacağız.

Polyak Madencilik: Burada çalışan işçi arkadaşları ilgilendiren konu ise; işe başladıktan sonra deneme süreci diye adlandırılan ama maden yasalarında, iş kanunlarında yeri olmayan       2 aylık deneme süresi oyunudur. Maden iş kolunda deneme süresi diye bir kanun hükmü yoktur. Maden işçisi bütün eğitimlerden geçmiş ve deneyimli olduğu teyit edilerek işe başlatılır. Maden işçisinin denenmesi demek ocakta çalışan tüm maden işçilerinin hayatının iş güvenliği açısından tehlikeye atılması demektir. Ayrıca Polyak Madencilik’in üretim tekniğinden kaynaklı olarak kimyasal ve toz salınımının maden işçilerinin sağlığını etkileme düzeyleri yüksektir. Bu biçimde çalışma devam ettirildiği takdirde çok sayıda maden işçisi kardeşimizin çok kısa zaman dilimleri içerisinde akciğer ve diğer hastalıklara yakalanması tehlikesi yüksektir. Önlem alınması zorunludur. Bu ocakta toplu sözleşme yetkisi bulunmayan ve sendikal pratikleri oldukça şaibeli olan bir sendika işveren zoruyla protokol adındaki bir sahtekarlıkla işçi kardeşlerimize dayatılmış durumdadır. Protokol hükümlerinin kanuni bir bağlayıcılığı yoktur. İşçi kardeşlerimizin bu sendikaya üye olmadıkları zaman ücretler ve sosyal haklar açısından hiçbir hakkının kaybolmayacağı açıktır. Bu oyunun da farkındayız ve Polyak Madencilik yöneticilerini de bir kez daha uyarıyoruz. Polyak çalışanı üyemiz işçi arkadaşlarımızın da haklarının savunucusu, koruyucusu olduğumuzu belirtiyoruz.

Yeni Anadolu Madencilik’te son günlerde hızlanan örgütlenme çalışmalarımızın önünün kesilmesi için sözde kağıt parçalarına döktükleri yeni sözleşme hurafelerini de görüyoruz.  Yeni Anadolu çalışanı işçi arkadaşlarımız bilsinler ki yıllardır sizin haklarınızın nasıl yendiği bu sözde yeni yapılan sözleşmelerde görülüyor. Size vadettiklerini yıllarıdır sömüren bu sarı sendikaya yüz vermeyin. Nasıl ki tazminat olayında sizi sattıkları imzalarını ortaya çıkardıysak sizleri daha başka yerlerde nasıl sattıklarını belgeli bir şekilde tekrardan göstereceğiz. Yeni Anadolu’daki işçi kardeşlerimizi bekleyen asıl tehlike geçtiğimiz ay sonu ertelenen yeni saha ve yeni şirket ihalesinin tekrar gündeme getirilecek olmasındadır. İşçi arkadaşlarımız öncelikle bu ihaleye karşı çıkması ve yeni sahadaki üretimin de doğrudan TKİ Müdürü Ömer Bayrak’ın TKİ’nin yüzde 16’lık hissesini temsilen yönetim kurulu başkanı olduğu Yeni Anadolu Madencilik tarafından yürütülmesi işçi kardeşlerimizin çıkarınadır.

Demirexport: Sarı sendikanın yöneticisinin yaptığı çirkinliği tüm maden işçileri duymuştur, biliyordur. Hala utanmadan orada işçiler için mücadele ediyoruz diyen 2 nolu şubenin yapması gereken direk istifadır aksi takdirde kamuoyunu bilgilendirmek bize düşecektir.      Söz konusu yöneticinin iş akdi sonlandırılmalı, sarı sendikayla bir ilişkisinin olmadığının ilan edilmesi gereklidir.

Türkiye genelinde çalışan maden işçisi arkadaşlarımızın bir diğer ortak sorunu da banka promosyonları meselesidir.  İşçilerin maaşlarını aldıkları bankaların işçilere ödenmesi gereken  her sene verilen banka promosyonlarına işveren ve sarı sendika işbirliğiyle çökülmektedir.  İşçilerin hakkı olan her sene verilen banka promosyonlarının işçilere verilmesi konusunda da sonuna kadar mücadele edeceğiz. Yamyamlığa alışmış sarı sendika yöneticileri ve işverenlerin işçinin bu hakkına tekrar el uzatmasına izin vermeyeceğiz. Toplu sözleşme yapılan bütün büyük işletmelerde banka promosyonları işçilere dağıtılırken Soma’daki işletmelerde ise patronlar ve sarı sendika yöneticilerinin ceplerine gitmektedir.  Eğer örgütlü davranırsak bu hakkımızı geri almak mümkündür.

Dünyanın her tarafında maden işçileri ortalama 3000 Avro ücretle çalışırken bizim aldığımız sefalet ücretleri ortadadır. Biz toplu sözleşme hakkına erişirsek, maden işçisi kardeşlerimize en düşük işçi maaşının en az 1100 Avro düzeyine getirme sözü veriyoruz. Ayrıca yıllardır uygulanmayan toplu sözleşme zamları, enflasyon farklarını da ücretlere yansıtma sözü veriyoruz. Dünyanın en ağır, en tehlikeli işini yapan madenci kendisine yapılan bu ağır muameleleri hak etmemektedir. Biz insanca yaşayacağımız, çocuklarımıza iyi bir gelecek olanağı sunabileceğimiz ücret ve sosyal hakların mümkün olduğuna inanıyoruz. Yeter ki birlik olalım. Yeter ki birlikte mücadele edelim.

Nasıl ki Uyar ve Soma Holding’ten atılan, emekli edilen madencilerin ‘artık ödenmez’, ‘ödenemez’ diye bakılan ihbar, kıdem ve iş kazası tazminatlarına beş yıldır, yedi yıldır mahkemelerde, parti önlerinde madenciye söz üzerine söz vererek yalanla dolanla oyalanmaya karşı yaptığımız yürüyüşler ve 5 Ekim’de Ankara yoluna çıkarak, 33 gün Kırkağaç Çam’ında kalarak ürettiğimiz çözüm gibi işyerlerindeki sorunları da ister işverenlerle istişare içinde isterse kanunların verdiği yetkilere de dayanarak fiili gücümüzle, birliğimizle kazanabiliriz.

İşçilerin söz ve karar sahibi olduğu haklarının savunulduğu Bağımsız Maden İşçileri Sendikamıza tüm madenci arkadaşları davet ediyoruz.

Üreten biziz yöneten de biz olacağız!